04 Nisan 2012

AS-Genden Karagöz Enden Hacivat (12)


Araklanan Yaşamlar

Karga ile Tilki konarlar masala. Şarkı okunur ‘o daldan bu dala, bu karga ne budala’. Teneşir pazara çıkar, satılır kırkından sonra ava çıkana. Korunmayı bilen gelmez nazara. Kılıbık koca dayanır azara. Kaza geliyorum der, reklama para yatırana. Banka kredi vermez, selam verip borçlu çıkana. Tanrı helâlinden bela verir, rahat batana. Polis cobu limon sıkar biber gazına. Gaza gelen kızar doğalgaz faturasına.

AYKANKA afallamıştır uyku sersemliğiyle. Aşk faturasını hep yazarlar onun ismine. Aydan yirmi bir günde bir gelen kısmet havaledir onun kara yüzüne. Bakar gökyüzüne. Haritası gelir gözünün önüne. Yükselen burç Kovada, kendisi İkizlerde. Aşk evi Boğada. Para evi İkiz Kulelerde. Kova dehası devadır her derde. Boğa sevdası çaredir ete kemiğe. Pek heveslidir Başak tarlasında gelinlik giymeye. Burçların tümü davet eder AYKANKA’yı ayağını sıcak tutup, başını serinletmeye.

Bu nedenle sakin sakin ‘ya öyle mi?’ der, gözleri saatte. İnler cinler de olsunlar iyi saatte. Başak kızı soğuktur, kaptırmaz kolay kolay yüreği kimseye lakin Boğa azgındır, koşar bıcağı yiyeceğini bile bile. Kova devrilir bu arada. İkiz çocuklar yenilirler oklara.

Aşk bu, şişede durduğu gibi durmaz; ne kadar soğukkanlı da olsa AY kız sakin kalamaz, kaçar mutfağa. Sıkılınca Amerikalılar’ın yaptığı gibi yumulur dondurmaya. ENDENKA bademcik olur yutkuna yutkuna.

Ah HACİVAT, Başağa bunu da mı yapacaktın alçak! Sol omuzdaki melek bir eksi kondurur, topu sağa fırlatarak. Sağdaki melek taklit eder kurbağayı vrak vrak vrak. HACİVAT kurbağa prens, sen dillere destan prenses. Üzüntüyü bırak, yaşamaya bak! Bir punduna getir öp HACİVAT’ı. Bakalım o zaman görecek mi AYKANKA’yla kamaşmış gözleri Leylâ’yı Meylâ’yı!

ENDENKA hâlâ yutkunur, yiyemez çikolatalı dondurmayı. AYKANKA’ya hiç yakıştıramaz böyle bir kabalığı. Çikolata aşkı bağlamaz mı birbirine bütün kadınları? Bilmez misin kardeş, kadın kadına karşı en amansız savaşçı...

HACİVAT’ın aşkı herkesin dilindedir. Hayallerin elleri bellerindedir. Çevrilen filmler beyaz perdededir. Rus turistler sereserpe Antalya ilindedir. Şifalı bitkilerde yaban mersini öndedir. Kapari ikinci kümededir. Nice bitki yedek kulübesinde beklemektedir. Emekli futbolcular Erman Hocanın kabzımal halindedir. Dara düşen kırmızı kartla para çekmektedir. Yabancı çalıştırıcılar yıldırımı şimşekle birleştirmektedir. Alınan sonuçla seyirci koltukları kırıp geçirmektedir. Bir koltuğa iki aşkı sığdırmayı becerenler iri puntolarla gazetelerdedir. Beceremeyenler ‘Kiziroğlu Mustafaaa Bey, bir beyin oğluuu, zor beyin oğluuu’ türküsünü dinlemektedir. Bütün fatihler birgün fethedilene dönebilmektedir.

HACİVAT fetheden ve fethedilen olarak aktif ve pasif eylemdedir. O Leylâ’nın peşinde, AYKANKA ikisinin de peşindedir. Siyahî Obama tarihe geçmiş, Akoba soyadlılar kendilerinden geçmiştir. Hayaller yemek pişirmektedir. Kudret narı bitkisi zeytin yağı içinde, ballı su sirkededir. Sağlam aşk sağlam kalptedir. Damarlar şeker hastalığıyla hastane çöplüğündedir. Tepsiye tavuk etli kuş üzümlü börek döşenmiştir. Domuz kumbara dolmuş, filin hortumuyla el değiştirmiştir. İnsanlar ‘outlet’ mağazalarında tavuk gibi mal eşelemektedir. HACİVAT’la AYKANKA’nın eşleştirilmesi GDO engellidir. Dolmuş durağında bekleşen adamların burunları çengellidir.

KARAGÖZ:
Ay, burnum yara oldu silmekten. Şişi çıkar hanım ilmekten. Alimallah çıkmasın sivrisi göbek deliğinden!
KARAGÖZ ABLA:
Tığ işi gelir elimden. HACİVAT’ın yeni evine yastık işlesem diyorum hediye gibisinden. AYKANKA’ya gidip faydalansam annesinin örneklerinden...

Ayten Suvak

Sürecek

Hiç yorum yok: