02 Temmuz 2012

AS-Aylardan Temmuz

Aruoba Tümceler Suvak Cümleler Aruoba- Süslü gezinti teknesinin Boğaz'a yaydığı pırıltının sana gelen yansısını orta yerinden kesiverir Tokmak Burnu, o önünden geçerken(8./63). Suvak- Ufukta iki geminin üstüste geldiği o anda, yeni doğan Ay da batan Güneş'e pas vermektedir, Sedef Adası'nda. Aruoba- Yukarıdan Kuzey-Doğu'dan Güney-Batı'ya tek tek , ufacık, parlak Bulut parçaları sürüklenirken, tam tersi yönde, hafif bir Rüzgar geçiyor, dalgaları okşayarak, aşağıdan(1./62). Suvak- O Leandros fenerinden gözünü alamıyor musun, konjunktivit oldun öyleyse delidolu Poyraz'dan; göremiyorsun sana atılan kulaçları Yunus akınından. Açarlar gözlerini sevda körlerinin onlar, kutsaldırlar. Aruoba- Balkondaki çiçek kutusuna dolduracağın toprağı talan edilmiş bir koruda nasılsa ayakta kalabilmiş bir görkemli Akçaağaç'ın dibinden toplarsan, gün olur, bakarsın, süs bitkilerinin arasından, hiç tanımadığın enfes bir fidan boyvermiş(5./63). Suvak- Salonun en kuytu köşesinde havasızlıktan bunalan devetabanı (bir holdinge açılış hediyesi), cam güzeline gönül koymuş ve nefis bir deve kuşu doğurmuş, yumurtası öksüz doyuran. Aruoba- Bir yanı ezik, çarpık, sanki mahçup, çekingence beliriverir Ay, şehir ışıklarının üstünden aşıp- sanki geldiği karanlıklara bir an önce geri dönmek istermiş gibi- yüzü (utançtan olacak) kızarmış, ama, hem de sanki muzip muzip gülümseyerek...(19./64). Suvak- geçirdiği son "canavar" kazasından suratının yarısını kurtarabilmiş delikanlı Ay..., çarpık çurpuk belirdiği karanlıktan şiirsel aydın Umud'a yamuk yamuk gülümsüyor, "yesin oni ninesi" dercesine... Aruoba- İncecik Ay; peşinden koşan Venüs; bir de, kısık sesli bir Martı...(14./63). Suvak- Son çare Asklepsios Diriltse diriltse o diriltir sesini Yeter artık bu atalet İlgime reva bu mu Adalet Şifa sana bu şairler Taze kan Hesperidlerden Athena'ya sor istersen Ağzını açabilirsen Şuh bir Martı çıkacak Cırtlak sesli bir Kartal'dan Korusan kendini o üçgenden Ayten Suvak

Hiç yorum yok: