23 Mayıs 2012

AS-Budala Sözleri...

Budala Sözleri... Öğren öğren, nereye kadar, boşver öğrenme, budala mezarı mı var? Işık olacaksan mum ol, dibine bile vurma. Karanlığın gizemi budalayı bile çeker. Bağdat Caddesinde bir aşağı bir yukarı turla, vitrinlere dal budala budala. Kalıcı değil, satıcı ol, vitrinin parlak olsun. Ne demişler: Cilalı İmaj Devri Web tasarımcısı ol, para kazan, lafla felsefe kese doldurmaz, kulak doldurur, o da budala yapar. Nefret deyince Nefertiti anla, tarihi, güzel şahsiyet ve dişi, hep sevgi çağrıştırır budalaca. Öfkeyi sevgiyle yeneceklerdenseniz, budalalar gibi Mesih'i bekleyin durun. Hınca tabanca sıkınca spor olur, budala sporu; hemen bir 'fitnes merkezi' kurun. Uykuda yaşayan insanın uyku kalitesi=yaşam kalitesi. Ölçüler buna göre ayarlanmalı, budala öğretisi ayarınca. İnsan manevi dünyaya bağlansa, eninde sonunda 'o daldan bu dala' şarkısıyla özüne yani maddeye dönmek zorunda kalır. Düşünceler raydan çıkınca ya dahi olunur, ya budala. Zihinde oluşan zerreler altın zerreleri olsa, yaşarız keyfimizce, budalaca. Kulaktan duyduğumuza değil, görüntülü televole dedikodulara inanmalıyız. Bu dünyayı elma şekeri gibi görüp, tadına varmak lazım, yüzümüze gözümüze bulaştıra bulaştıra. Büyük Düşünün Felsefesi tutkusuz olmaz, budala olmayalım. Düşün düşün, budalalık olsun işin. Budalalara kimse sataşmaz, densizlerden başka. Düşüncelerinizi dağıtın, değişik hesaplara para dağıttığınız gibi. Hiç olmazsa biri batarsa diğeri çıkar. Kötülük olmasa hep iyilik ne yavan olurdu. Melekler bıktırır, şeytan arkasından baktırır. Bu bir budala atasözüdür. Acıdan kaçmak olmaz, diziler nasıl seyirci bulur sonra! Bu yerel bir sorun değil, evrensel bir budalalıktır. NİRde bu VANA, sağlık musluğu bozuldu diye yardım çağırmalısınız, yoksa kimse açmaz kapınızı 'bad-ı sabadan gayrı'. Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış diyen bir ulusal akıl Budha'dan geri kalır mı? Yaşayan varlıklar tornadan çıksın, hepsi eşit olsun, savaş değil barış olsun. Ne budalaca bir dilek. Kim olduğunu öğrenmek istiyorsan, zaman kiplerini iyi öğren. Geçmiş, şimdi, gelecek derken bakarsın hoca kulağına asılmış! İster inan ister inanma, herşeye kanma. Bir budaladan yarım akıl bir nasihat. Kin yerine kinin taşı yanında, iyileştir kendini. Budalalığın çaresi yok mu sanki! Bırak ya, dedirtmeden bırak, peşinde koşsunlar. Bu hiç de budalaca olmaz; istersen asıl asılabildiğin kadar, tadı ve suyu çıksın işin. Övmek dövmekle, yermek yemekle yer değiştirsin, sen su akar budala bakar misali izle, bakalım dengeler yer değiştirecek mi? Derdini ummana sal, balık olarak geri dönsün. Açlık sorunu çözülür en azından. Bu dünya koca bir beyindir, çoğunlukla budala beyni. Anne-baba nerede duracaklarını bilmeli, yoksa çocuk budala olur. Bu lafı, varsa, akıllılar çözer ancak. Bir insan kendini yenerek zafere değil, 1-1 beraberliğe ulaşır ruh ve beden kupa karşılaşmalarında. Acılara tepkisiz toplumlar çoğaldıkça, Budha'nın saflık yolunda budala olunur ancak. Varlığın öteki kıyısına varıldığında, ya ortanın solu ya da sağı aranmalıdır, budalaca da olsa. Öfkeniz taraf tutarsa, onun tarafından cezalandırılmanız adil olmaz, budalaca olur. İnsan hayatı aslında muzipçe zevklerden ibarettir. Eğri gösterip, doğruyu kendine saklama. Göreceli olduğu için doğruyu parçalaya parçalaya federe doğru oluşturma, bölerek yönetme. İşine geldiği gibi geçim kaynağı bulma. Düşünmeden doğrudan doğruya hamle etme ve 'o medi medi tasyon tasyon sepeti' şarkısıyla dosdoğru budalalar cennetine gitme gibi. Ayten Suvak

Hiç yorum yok: